Samira Çöl Gülü Şampiyon Yetenekleri Ve Hikayesi

Son dönemde LoL’e eklenen şampiyonların ağaç anayıkâbuslardan korumak, Kara Sis’in sonunu getirmek ve dünyayı azakanalardan kurtarmak gibi çoğu mühim vazifiyeti var. Peki ya böylesine kritik bir vazifiyeti olmayan ve yalnızca biraz eğlence arayan bir şampiyon tasarlasak nasıl olurdu?

Hava atmayı seven birisi olsaydı nasıl olurdu? Formunun zirvesinde olsaydı nasıl olurdu? Peki ya hem ateşli silah hem de bir kılıç kullanarak tarzıyla herkese şov gerçeklştirmeyi seven biri?

Bu dediklerimiz hoşunuza gittiyse Samira’yla tanışmaya hazırsınız demektir.

Kılıç Savaşına Silah Getirmek
Samira’nın oynanış şekli, şampiyon olarak tasarımı meydana çıkmadan çok evvelce belirlenmişti. Oyun dizaynırı bir şampiyon tasarlaması istendiğinde, kendisi esasen aksiyon serüven oyunlarındaki gibi kombo sistemi kullanan bir beceri seti üstünde çalışıyordu.

“Şampiyon Ekibi Lideri Ryan ‘Reav3’ Mireles bana bir nişancı tasarlamakla ilgilenip ilgilenmediğimi sorduğunda her şey yerine oturdu,” diyor “Ona üstünde çalıştığım beceri setini anlattım ve o da ‘Süpermiş, bunu net yapıyoruz,’ dedi. Ve biz de bu fikri devam ettirdik.”

Ekibin geri kalanı katıldığında elinde nerdeyse hazır bir prototip vardı ve Samira’nın günümüzdeki durumuna çok benziyordu. Stil göstergesi, menzilli ve yakın dövüş arasında geçiş ve sınırsız ulti.

Bir dakika… Yakın dövüş saldırıları da kullanan bir nişancı mı? Evet. Samira tehlikenin tam ortasına dalarak düşmanlarını alt etmeyi çok seviyor. Arka saflardan ateş etmeyi herkes yapar. Bunun nişancılığın en temek kuralını çiğnediğini ve tüm destek oyuncularına ufak çaplı kalp krizleri yaşattığını biliyoruz ama bu Samira’nın pek umurunda değil. O heyecana bayılıyor.

“Samira’nın, Jhin ve Senna gibi yalnızca arkalarda durup uzun menzillerden ateş eden nişancılardan değişik bir hissiyat oluşturmasını istedim,” diye açıklıyor “Karşınızda her fırsatta yakın dövüş menziline girmenizi isteyen bir beceri seti bulunuyor. Samira risk almayı ve rakiplerle baş başa dövüşmeyi sever.”

Peki yakın menzilde de uzaktan bulunduğu kadar etkili olabilen bir şampiyona ne gibi silahlar gerekir? Nişancı olarak Samira’nın atış yapmasına izin veren bir silahı olması gerekiyor. Ve şayet yakın menzilde dövüşecekse ona ideal bir silahı da olması gerekiyor

Samira’nın silahlarının metalden yapılmış, barutla çalışan, mermi kullanan ve çok büyükte kara dumanlar çıkaran silahlar olmasınıdır

SAMİRANIN YAŞAM ÖYKÜSÜ

Samira ve ebeveynleri, Büyük Sai’nin doğu sınırında yer alan Amakra kentinde sokak gösterileri yaparak geçiniyordu. Seyircilerin gözlerini kamaştırıyor, onları şaşkına dönüştürüyor ve büyülüyorlardı. Bu, Samira’nın hoşuna gidiyor ama anne ve babasını endişelendiriyordu. Kızları her ne kadar eğlenirse eğlensin, onun daha sakin bir hayat sürdürmesini istiyorlardı.

Ancak isteklerin sonunun nasıl geleceği, çölde ne vakit yağmur yağacağı kadar belirsizdir.

Samira’nın on dördüncü yaş gününden derhal evvelce, Amakra’yı silahlı yabancılar sardı. Evinin çatı kirişleri arasında saklanan Samira, yabancıların kadim bir büyücünün ismini anarak köylüleri zorla götürmesini izledi. Gözlerinin önünde pek çok şahıs öldürülmüştü.

Samira ağlamadı. Çığlık atmadı. Bunun yerine öfkeyle dolup taştı. Katillere sinirlenmemişti, saklandığı amacıyla kendine sinirlenmişti. Daha evvelce korkudan donup kaldığı olmamıştı. En tehlikeli gösterileri denerken bile bütün zorluklara göğüs germişti. Samira o anki halinden nefret etmişti ve bir daha katiyen bu tür korkmayacağına ve çaresiz kalmayacağına yemin etti.

Yaralı olsalar da Samira ve ailesi birkaç köylüyle beraber Noxus’un hâkimiyeti altındaki bir liman kenti olan Bel’zhun’a kaçmayı kafayardı. Noxus, Amakralılar amacıyla sığınabilecekleri bir yer sağlamıştı. Samira amacıylase yeni bir kapı açmıştı.

Diğer sığınmacılar sakin bir hayat sürdürmekten memnun olsa da Samira cesaretini tekrardan bulmakta kararlıydı. Ailesi bitkin ve yaralı bulunduğu amacıyla kendini tek başına sokaklara attı. Gösteriler bundan sonra onun amacıyla bir iş değildi, korkusuz olabileceği bir sahneydi. Kimse izlemiyorken bile yaptığı her gösteride kendini aşmayı kafayardı. Yine de bütün şunlar ailesini desteklemek amacıyla yeterli değildi.

Noxus birliklerine ait afişi gördüğünde Samira bu gerçeğin farkındaydı. İşin sunmuş bulunduğu heyecan ve getireceği paranın gösterişine kapılıp birliğe katılmak amacıyla müracaatte bulundu.

Fiziksel becerileri, diğer askerleri etkilemişti. Kılıcı ustaca kullanabilen ve silahıyla hedefini hiçbir vakit ıskalamayan Samira, atletizm yetenekleriyle harpta son derece kafayarılıydı; fakat genç bayanın pek disiplinli bulunduğu söylenemezdi. İki senelik eğitiminden sonra, ihtiyatsızlığı birlik komutanlarının canını sıkmaya başlamıştı. Biri hariç: Yüzbaşı Indari. Eski bir sabotajcı olan Indari, Samira’nın korkusuzluğuna değer veriyordu ve nihayetinde ona özel harp birliğinde bir pozisyon öneri etti. Bu, sıradan askeri personel amacıyla çok tehlikeli bulunduğu fikir edinilen görevleri üstlenen eksper bir birlikti. Birliğin sunmuş bulunduğu tehlikelere aç olan Samira, öneriyi düşünmeden kabul etti.

Noxus kültürünü tamamiyle benimsemişti. Ölümcül silahlı çatışmalarda ve soluk kesici kılıç dövüşlerinde kendi gücünü ve tipinı bulmayı kafayarmıştı. Samira, boş dönemlerinde her biri unutulmaz bir kafayarıyı temsil eden dövmelerinin hikâyelerini ailesine anlatıyordu. Onun amacıyla en mühim şey, tehlikeyi heyecana dönüştürmek adına kendine alan okumak ve onu aslında canlı hissettiren sürekli riskten beğeni almaktı.

Başkentten gelen emirler üzerine, Indari’nin birliği ayrılıkçı bir isyanı bastırmaları amacıyla Rokrund Ovası’na gönderildi. Birlik, düşman sığınağının konumunu belirleme ettiğinde ve asilerin liderine yaklaştığında kale bir anda patladı. Samira, yapı çökmeye devam eder iken kendini kaosun amacıylae attı ve bu sırada sağ gözü kalıcı olarak hasar gördü. Ne korkmuş ne de çaresiz hisseden Samira, Indari’yi vakit kaybetmeden kurtardı. Ancak yüzbaşı çok daha ağır yaralanmıştı ve bacaklarını hareket ettiremiyordu. Liderleri olarak kafayarısız bulunduğu amacıyla hayal kırıklığına uğrayan Indari, hayatta kalanlar geri döndüğünde birliği dağıttı.

İşine son verdiği ve dikkatini çeken diğer bir fırsat bulamayan Samira, Bel’zhun’daki evine geri dönmek mecburiyetinde kaldı. Ancak sıradan bir hayat tipi bundan sonra ona göre değildi.

Samira, Noxus’un başkentine geri döndü ve Indari’yi buldu. Eski liderinin, zorluklarla kafaya çıkmaya olan açlığını herkesten daha iyi anladığını düşünüyordu. Indari’nin ordu ve soylu hanelerle bağlantılarından faydalanmak istiyordu. Kendisine yeni bir ortaklık kurmayı öneri etti. Indari, Samira’ya riskli paralı askerlik işleri bulmak amacıyla operasyonu perde arkasından yönetecekti.

Yüzbaşı istemeyerek de olsa öneriyi kabul etti ama eski çırağını saha desteği olmadan yalnız çalıştırmak hoşuna gitmiyordu…

Samira’ysa bu durumdan daha mutlu olamazdı. Koca bir birliğin yapması gereken görevleri tek başına üstlendi ve kafayarılı oldu.

Korkusuz Samira’nın şöhreti gitgide yayılıyordu. Bir kimya baronunu yakın dövüşte alt etmiş, bir Bilgewater akınından sağ kalan tek şahıs olmuş ve daha çoğu kafayarıya imza atmıştı. Samira, ne kadar riskli olursa olsun her işi tamamlıyordu. Indari’nin desteği sayesinde beraber Noxus Yüksek Komutası bile bundan sonra onu tanıyordu. En tehlikeli görevler amacıyla daha ideal birini bulamayacaklarını kabul ediyorlardı.

Samira bugünümüzde de yavaşlayacak gibi durmuyor. Onu bir gün uçurumları tırmanırken, bir diğer günse kalabalık bir handa bilek güreşi yapar iken bulabilirsiniz. Ancak her nerede olursa olsun, değişikliğe uğramayan bir gerçek var: Samira her vakit heyecanın peşinde.