Nuri Bilge Ceylan’dan Quentin Tarantino’ya Birbirlerine Düşman Olan Direktörler

1941 yılında çekilen Yurttaş Kane filminin yönetmeni Orson Welles, Woody Allen’dan nefret ediyordu. 1983’te yaptığı bir röportajda onun hakkında şunları söyledi:

Woody Allen’dan fiziksel olarak nefret ediyorum, bu tür erkeklerden hoşlanmıyorum. Onunla konuşmaya zar zor katlanıyorum. Chaplin hastalığı var. Kibir ve çekingenliğin bu özel kombinasyonu beni tedirgin ediyor. O kibirli biri. Çekingen kişiliğe sahip tüm insanlar gibi, kibri sınırsızdır. Sessizce konuşan ve şirkette büzüşen herkes inanılmaz derecede kibirlidir. Utangaç davranıyor ama değil.

George Clooney ve David O. Russell, 1999 yılında gösterime giren Üç Kral filminin setinde geçirdikleri zaman nedeniyle birbirlerinden nefret ediyorlardı. Clooney, Russell’ın setteki insanlara karşı davranış şekline dayanamadı ve görünüşe göre büyük tartışmalara girdiler. Aralarındaki gerginliği ise hiçbir zaman çözemediler.

Ingmar Bergman, Fransız yeni dalga akımının en etkili isimlerinden biri olan Jean-Luc Godard hakkında: ‘Filmlerinden hiçbir şey anlamadım. Yapılandırılmış, sahte entelektüel ve tamamen ölü gibi geldiler. Sinematografik olarak ilginç ve çok sıkıcı. Godard da çok sıkıcı. Filmlerini eleştirmenler için yaptı.’ demişti.

Quentin Tarantino, Video arşivleri podcast’indeki bir röportajda ünlü Fransız yönetmen Claude Chabrol’ün dünyasından bahsediyor. Ancak film yapımcısı neden Chabrol hayranı olduğunu açıklamaya çalışırken, “amatör” yönetmen örneği olarak François Truffaut’u kullanıyor.

Truffaut’nun 1968 yılında çektiği Siyah Gelinlik filmi vardır. Quentin Tarantino’nun filmi Kill Bill’de de bu filmdekine benzer bir konu işlenir; ancak Tarantino, Truffaut’nun filminden haberdar olduğunu fakat onu hiç izlemediğini belirtmiştir.

Jacques Rivette, Terminatör, Titanik ve Avatar gibi filmlerin yöneticisi James Cameron için 11997 yılında verdiği bir röportajda ‘Cameron Spielberg gibi bir pislik değil ama kafasını kese torbasından çıkarmıyor.’ demiştir.

İngiliz sinemasının önemli yönetmenlerinden Alex Cox, Steven Spielberg’ü sinemacı değil, şekerlemeci olmakla itham etmiştir. Spielberg’ün ticari kaygıları gözeterek film yönetmenliği yapması bu iddiayı tutarlı ve haklı göstermektedir.

Francois Truffaut, 1966 yılında çekilen ve unutulmaz bir film olarak kabul edilen Cinayeti Gördüm filminin yönetmeni Michelangelo Antonioni için: ‘Antonioni, hakkında hiçbir güzel şey söyleyemeyeceğim tek önemli yönetmen. Beni sıkıyor; çünkü her zaman ciddi ve espri anlayışı hiç yok’. demişti.

Orson Welles’tan Jean-Luc Godard’a: ‘’Yönetmen olarak sinemaya katkısı belli; ancak benden onu bir düşünür olarak ciddiye almamı beklemeyin. Verdiği mesajlar toplu iğne başı kadar etmez’’

Jean-Luc Godard’dan Quentin Tarantino’ya:

‘Tarantino, prodüksiyon şirketine benim filmimin adını verdi ama keşke onun yerine para verseydi’ demiştir.

İngiliz belgesel film yönetmeni Nick Broomfield, Quentin Tarantino için ‘Onu izlemek okul yıllarındaki bir çocuğun şiddet ve seks fantezilerini izlemek gibi. Tarantino annesi alt katta fasulye pişirirken odasında kendini tatmin eden çocuklardandı herhalde.’ demiştir.

Lee, Eastwood’un filmlerinin Afrikalı-Amerikalı ırksal oyuncu seçimlerinden şikayet ettikten sonra Eastwood, Spike Lee’ye ‘yüzünü kapatmasını’ tavsiye etti. Clint Eastwood’tan Spike Lee’ye: ‘ Filmleri görmesin. Onun yerinde olsam yüzümü bir şeyle kapatırdım’ demiştir.

David Cronenberg bir röportajında, Alfred Hitchcock’un yeni nesil varisi olarak kabul edilen Hintli yönetmen M. Night Shyamalan için ‘O adamdan NEFRET EDİYORUM! Sonraki soru.’ diye bağırmıştı.

Vincent Gallo, ‘Sofia Coppola, istediği her şeye sahip olan her erkekten hoşlanır. Fotoğrafçı olmak istiyorsa, bir fotoğrafçıyı becerecek. Film yapımcısı olmak istiyorsa, bir film yapımcısını becerir. Tıpkı şişman domuz babası gibi bir parazit.’

Jacques Rivette, Stanley Kubrick için ‘Kubrick bir makine, mutant ya da Marslı olmalı. Bu adamın hiçbir insani duygusu yok. 2001: Bir Uzay Macerası filminde olduğu gibi bir makine, diğer makineleri filme aldığında komik işler ortaya çıkıyor.’

Nuri Bilge Ceylan ve Zeki Demirkubuz arasında küslük olduğu birçok kez yazıldı. İddialara göre bu küslüğün nedenlerinden biri Ceylan’ın, Demirkubuz’un Kıskanmak filminin senaryosunu habersiz okumasıdır. Diğer neden ise çok bahsedildiği üzere NBC’nin Üç Maymun’un senaryosunu Demirkubuz’dan çaldığı iddiasıdır.