Yüz Tanımlama Sistemlerinden Robot Tanıma Kodlarına: Son yıllarda Revaçta Olan Dijital Güvenlik Trendleri
Yıllar ilerledikçe teknolojinin günlük hayatta daha fazla yer edinmesi yeni trendlerin oluşmasını sağlıyor. Giderek kolaylaşan data paylaşımı, artan bulut kullanımı ve blockchain üzere teknolojilerle desteklenen sanal para üniteleri, oluşan yeni trendlerde kıymetli roller oynuyor. Tüm bunlar gelişirken elbette dijital güvenlik trendleri de gelişiyor…
Bu içeriğimizde son yıllarda revaçta olan dijital güvenlik trendlerini sizler için inceledik!
Genelde, yüz tanıma bir kişinin kimliğini belirlemek için devasa bir fotoğraf veritabanı kullanmaz; sırf bir kişiyi aygıtın tek sahibi olarak belirler ve başka bireylerin erişimini pürüzler.
Telefonların kilidini açmanın dışında yüz tanıma, özel kameraların önünden geçen insanların yüzlerini, izleme listesinde bulunan insanların fotoğraflarıyla karşılaştırarak çalışır. İzleme listesinde, rastgele bir kabahat işlediğinden şüphelenilmeyen beşerler da dahil olmak üzere herkesin fotoğrafı bulunabilir ve manzaralar, toplumsal medya hesapları dahil her yerden alınabilir.
Kodlamayı bugün nasıl kullandığımıza baktığımızda artık her yerde olduğunu görürüz.
Günlük olarak kaç tane elektronik eser kullandığınızı düşündüğünüzde, kodlamanın hayatımızın ayrılmaz bir modülü haline geldiğini süratli bir halde fark edersiniz. Mikrodalga, araç, telefon, TV ve banka kartımızı her kullandığımızda kodlama hünerlerimizi kullanıyoruz.
Çok faktörlü kimlik doğrulama (MFA), altın kimlik doğrulama standardı olarak kabul edilir.
Fakat makus hedefli bireyler, SMS yahut telefon davetleri aracılığıyla gerçekleştirilen kimlik doğrulama süreçleriyle bu kademeleri atlamanın da yeni yollarını bulmakta. Sonuç olarak, Microsoft, 2020 yılında kullanıcılarına telefon tabanlı çok faktörlü kimlik doğrulama uygulamalarını bırakmalarını tavsiye ederek bunun yerine uygulama tabanlı kimlik doğrulayıcılar ve güvenlik anahtarları kullanmalarını tavsiye etti.
Siber güvenlik tehditlerinin sayısı, insanların tek başlarına başa çıkamayacakları kadar fazla.
Sonuç olarak, kuruluşlar güvenlik altyapılarını geliştirmek için yapay zeka ve makine tahsiline giderek daha fazla kıymet veriyor. Bu manada maliyet tasarrufları elde etmek de kelam konusu.
Yapay zeka, otomatik güvenlik sistemleri oluşturma, doğal lisan sürece, yüz algılama ve otomatik tehdit algılama konusunda muazzam imkanlar sunuyor.
Yapay zeka, çok büyük ölçülerde risk datalarının çok daha süratli tahlil edilmesini de mümkün kılıyor. Bu, hem çok ölçüde bilgi kullanan büyük şirketler hem de güvenlik grupları yetersiz kalabilecek küçük yahut orta ölçekli işletmeler için yararlıdır.
Yapay zeka, işletmelere daha güçlü tehdit algılama için kıymetli bir fırsat sunmakla birlikte, hatalılar da data zehirlenmesi ve model hırsızlık tekniklerini kullanarak ataklarını otomatikleştirmek için tekrar bu teknolojiden yararlanıyor.
Pratik yapay zeka uygulamaları geliştirilmeye devam ediyor. Yapay zeka ve makine tahsilinin yönlendirdiği güvenlik araçlarının, gelişmişlik ve yetenek açısından güçlenmeye devam etmesini bekliyoruz.
Uzaktan çalışmanın popülerleşmesi, taşınabilir aygıtların sayısının daha da artmasına neden oluyor.
Uzaktan çalışanlar için halka açık Wi-Fi ağları ve uzaktan işbirliği araçlarını kullanarak tabletler ve telefonlar üzere çeşitli taşınabilir aygıtlar ortasında geçiş yapmak olağan oldu. Bunların bir sonucu olarak da taşınabilir tehditler büyümeye ve gelişmeye devam ediyor. 5G teknolojisinin kullanıma girmesi de çeşitli güvenlik açıklarına neden oldu. Güvenlik açıkları tespit edildiğinde hemen yamalar uygulanması gerekiyor.
Kaynak: https://onedio.com/haber/yuz-tanimlama-sistemlerinden-robot-tanima-kodlarina-son-yillarda-revacta-olan-dijital-guvenlik-trendleri-1063773
